Kategoriler
Gezmelisin

İSKANDİNAVYA’DA GEZİLECEK YERLER LİSTESİ

Unutulmayacak bir tatil düşünüyorsanız birbirinden muhteşem ülkeleri bu yazımızda sizler için derledim.

Yurtdışı turları yapmayı seven insanlar arasındaysanız o zaman size tatil için alternatif olarak İskandinavya turundan bahsedebilirim. Eğer ki amacınız Avrupa turları arasında İsveç, Norveç ve Danimarka’nın da bulunduğu ülkelerden birine gitmek varsa o zaman bu tur sizin için doğru tercih olabilir. Yazımızın devamında sizlere öneri olarak Stockholm’den tutunda Oslo’ya kadar kısa tanımlamalarda bulunmak istedik.

Stockholm

Stockholm bilindiği üzere İsveç’in başkentidir. Konum olarak ise Malaren gölünün Baltık Denizine dökülmüş olduğu noktada yer almaktadır. Stockholm bir anlamda Kuzey bölgesinin Venedik’i olarak bilinir. Şehrin doğa harikası olan bir yapıya sahip olması burayı eşsiz bir başkent haline dönüştürmüştür. Şehirde parklar ve yeşil alanların çok olması sakinlik isteyen tatilciler için ideal bir tercihtir. Şehirde adacıklar, kayalar ve takım adaları güzellikleri ön plana çıkaran ayrıntılar arasındadır. Stockholm’ e geldiğiniz zaman Belediye Sarayından tutun da Kraliyet tiyatrosuna varıncaya kadar pek çok noktayı gezebilirsiniz. Şehrin içerisinde ünlü bir halk parkı olarak bilinen Sergel’s bulunuyor ve meydanı ise kentin önemli noktasındadır. Şehri farklı kılan başka bir ayrıntı ise zengin olan lezzetleridir. Eğer ki yemek yemeyi seviyorsanız farklı kültürlere ait mutfakları burada bulabilirsiniz.
Bergen

Bergen ise Norveç’in güneybatı kıyısında yer alıyor. Bergen’de gezerken kendinizi çok özgür ve mutlu hissedeceksiniz. Rengarenk ahşap evler sizi çok fazla büyüleyecek. Şehrin dağ manzarası ise görülmeye değer. Kiliseler, müzeler ve kendine has ayrı bir güzelliği bulunuyor. Bergen’ e geldiğiniz de ilk görmeniz gereken yer olarak sizlere Akvaryumu önermek istiyorum. Bunun yanı sıra limanda kurulmuş olan çiçek ve balık pazarı mutlaka görülmeye değer.  Bergen’ e geldiğiniz zaman görmeniz gereken bazı bölgeler var ve Gudvangen ise bunlardan bir tanesi. 2 saatlik bir feribot turunun ardından Flam’ı ziyaret edebilirsiniz. Flam’da muhteşem bir manzara var ve gezerken adeta büyüleneceksiniz. Hatta geziniz sırasında güzel bir kare ile ölümsüz hale getirebilirsiniz. Norveç’ e geldiğiniz zaman mutlaka balık yemenizi tavsiye ediyorum. Çünkü burada yediğiniz balıktan sonra dünyanın neresinde yerseniz yiyin aynı tadı alamazsınız. Norveç’te yemek kültürü içerisinde geyik eti’ de önemli bir rol oynar.

Oslo

Norveç’in başkentidir ve ülkenin en büyük şehri olma özelliğine sahiptir. Dünyada en pahalı şehirler sıralamasında yukarılarda olan Oslo geniş ormanları ve de adaları sayesinde dünyanın önde gelen şehirleri arasında gösterilmiştir.  Oslo’da doğ başka türlü hareket eder. Panoramik bir körfez manzarasını da burada bulabilirsiniz. Şehir yalnızca doğaseverlerin değil aynı zamanda kültür ve sanat severlerinde ilgisini çekmiştir. Şehirde çok sayıda müze bulunuyor.  Oslo’ya geldiğiniz zaman görmeniz gereken yerler arasında Vigeland Park, parlemento binası ve belediye sarayı vardır.  Eğlencenin bitmesini istiyorsanız önemli merkezlerden birisi olan luna parkı da ziyaret edebilirsiniz. Parkın içinde 33 eğlence makinası ve 74 oyun alanı bulunuyor. Bunun yanı sıra çocuklarınızla gitmek isterseniz restoranlar ve spor alanları bulunuyor.
Kopenhag

Danimarka bilindiği üzere İskandinav ülkeleri arasında en küçük olanıdır. Danimarka krallığı toplamda 406 adadan oluşuyor. Ancak bu adalardan yaklaşık olarak 78 tanesinde yaşam sürdürülüyor.  Kopenhag limanları ve parklarıyla bilinir bunun yanı sıra kanal turları da ilgi çeken özellikleri arasındadır. Kopenhag’ a geldiğiniz de nereleri görmem gerekiyor derseniz Tivoli bahçelerini görebilirsiniz. Bunun dışında ise Parlemento binası ve belediye sarayını gezebilirsiniz. Kopenhag’da yemek anlamında da damak tadınıza göre lezzetler bulabilmeniz mümkün. Ülkenin kendine özgü olan çok sayıda yemeği var.

Kategoriler
Gezmelisin

BULGARİSTAN’DA GEZİLECEK YERLER LİSTESİ

Her mevsim gidilebilecek yerlerin başında gelen Bulgaristan, kışın kayak merkezi, yaz döneminde açılan bir çok plaj ve gece hayatıyla hem yerel halkın hem de turistlerin cazibe merkezi olmuştur.

Türkiye’ye en yakın ülkelerden birisi olması dolayısıyla Bulgaristan turları her zaman ilgi görmüştür. Balkan devletlerinden birisi olmasından dolayı bulunduğu bölge olarak değerli bir konumdadır. Avrupa turları arasında ülkemizden gidişlerde her zaman tercih nedeni olmuştur. Ülkenin 7.5 milyona yakın nüfusu vardır. Makedonya, Sırbistan ve Yunanistan’a komşudur.  Bu yazımızda siz değerli takipçilerimiz için Bulgaristan’da gezilecek yerler listesine ağırlık vermek istedik. Günün birinde yurtdışı turları arasında bir gelgit yaşarsanız Bulgaristan’ ı da listenize ekleyebilirsiniz.
RİLA MANASTIRI

Bu manevi yapı Bulgaristan’ın en görkemli ve de şöhreti bol olan bir Ortodoks manastırıdır. Manastır deniz seviyesinden 1.147 metre yüksekte bulunuyor. 876-946 yılları arasında inşa edildiği biliniyor. Rila manastırına yıl içerisinde yaklaşık olarak 1 milyon turist ziyarette bulunuyor. Burası UNESCO tarafından 1983 yılında dünya mirası listesine alınmıştır.

ALEKSANDR NEVSKİ KATEDRALİ

Nevski Katedrali Sofya sınırları içerisinde bulunuyor. Katedralin yapısına bakarsanız Neo-Bizans mimarisini barındırıyor. Burası aynı zamanda Bulgar Ortodoks kilisesi olarak hizmet veriyor. Kutsal yapının başlaması 1882 yılındadır ancak tarihi yapı tam 30 yıl boyunca tamamlanmayı beklemiş nihayet 1912 yılına gelindiğinde tamamlanarak insanların kullanımına açılmıştır. Özelliği ise halen aktif olarak hizmet veriyor olması. Katedral 3170 metrekarelik bir alan içerisinde ve Balkanlardaki en devasa yapı denilebilir.

RUS KİLİSESİ​

Bulgaristan Sofya’nın tam merkezinde yer alan bir Ortodoks kilisesi. Buranın bizim için önemi ise Osmanlı egemenliğine son vermiş olan Ruslar tarafından Saray Camii sitesinde inşa edilmiş olmasıdır. Yapının başlama tarihi 1907’dir anca bitimi 1914 yılına kadar sürmüştür. Yapının dikkati çekmesinin nedeni 5 kubbesi olması ve kubbelerde altın kaplamalıdır. Kilisenin dış görüntüsü oldukça şaşaalıdır. Renkli çinilerle çevrilmiştir.
AZİZ GEORGE KİLİSESİ​

Aziz George Kilisesi bir anlamda erken Hristiyanlık mimarisini gözler önüne sermiş. Kırmızı tuğlalardan yapılan bir kilise ve Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Burası bir dönem Sofya imparatorları tarafından da ikamet adresi olarak kullanılmış. Osmanlı devletinin buradaki hakimiyeti sırasında bir dönem cami olarak da kullanılmıştır. Tarih ve kültür bakımından da önemli bir yere sahiptir

AZİZ SOFYA KİLİSESİ​

Bulgaristan’ın en eski kiliselerinden bir tanesi. Yaklaşık olarak 6. Yüzyılda inşa edilmiş ve o dönemden bu zamana kadar da ayakta durmayı başarmıştır. Hatta yapılış zamanını anlatmak için Ayasofya ile aynı tarihlerde demek yerinde olacaktır.  Aziz Sofya kilisesi Bulgaristan’a gelenlerin uğrak yeridir. Geldiğiniz zaman mutlaka burayı görmeniz gerekiyor. 12. Yüzyılda kilisenin freksleri yıkılarak yerine minareler eklenmiş ve cami olarak kullanılmış.
KARA CAMİİ

Kara cami 16. Yüzyılda Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve 1538 yılında inşa edilmiş. Caminin ilk isimleri arasında Koca Mehmet Paşa Camii, İmaret Camii vardır. Günümüzde Kara camii adını almasının nedeni ise caminin yapımında kullanılan kara kayalardan olmasıdır. 1903 yılında cami kiliseye çevrilmiş. Cami hakkında yapılan bir betimlemede şu ifadeler kullanılmıştır. Balkanların en gözde mabetlerinden biri ve sırrını vaktin çözemediği bir mimarlık mucizesi.
BANYABAŞI CAMİİ

Banyabaşı camii Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Cami Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve 1566 yılında inşaat haline getirilmiştir. Avrupa’da bilinen en eski tarihi Osmanlı camilerden bir tanesidir. Yüksek bir minaresi vardır ve yayvan kubbeye sahiptir. Bulgaristan’ a tatil için geldiğiniz zaman bu camiyi gezmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Sofya’nın merkezinde olmasından dolayı da merkezi bir noktada ve ulaşım oldukça kolay. Keyifli bir gezi olacağından eminim.

Kategoriler
Gezmelisin

İSVİÇRE’DE GEZİLECEK YERLER LİSTESİ

Resmi adıyla tanımlayacak olursak İsviçre Konfederasyonu batı Avrupa’da denize kıyısı bulunmayan bir yer. Genel anlamda bakacak olursak Avrupa’da halkın refah seviyesi yüksek olan en iyi ülkelerinden bir tanesi.

İsviçre denildiğinde akla ilk olarak Alpler geliyor dolayısıyla burasının doğa harikası bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Mükemmel bir coğrafya ’ya sahip bu nedenle de İsviçre turları yılın her mevsiminde tercih nedeni olabilecektir. Avrupa turları arasında en fazla tercih edilen olarak da bilinen ülkenin % 10’unu buzullar ve göller oluşturuyor. Bu anlamda uçaklı İsviçre turlarından herhangi birine katılarak bu eşsiz manzaraya şahit olabilirsiniz.
Yurtdışı turları arasında gidilebilecek pek çok ülke olabilir ancak İsviçre kesinlikle muhteşem bir otoyol ağına ve de şehir ulaşımında artık zirve yapmış bir noktada.
ZÜRİH 

Zürih Avrupa’da en temiz şehir hangisi denildiğinde parmakla gösterilebilecek olan şehirlerden birisi. Şehrin yüzölçümüne baktığınız zaman çok büyük olmasa bile dünya ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Burası için paranın başkenti demek doğru olacaktır. Dünyada bazı şehirler vardır ki oralarda yaşam standartları bir hayli yüksektir. Bu anlamda Zürih hedef gösterilebilecek ülkelerin başında geliyor.

BASEL 

İsviçre’de üç büyük şehirlerden bir tanesi. Ren nehrinin kenarında kurulmuş olan şehir coğrafi açıdan da oldukça güzel bir noktada. Şehir çok uzun yıllar boyunca ulaşımın merkezi olarak bilinmiş ve sakinliğini de her zaman korumuştur. Basel’i iki şekilde düşünebilirsiniz çünkü nehrin her iki kıyısında da kurulmuştur. Şehrin tarihi bir dokusu vardır. Şunu diyebiliriz ki mücevher değerinde bir şehir.
CENEVRE 

Cenevre’yi sözleşmelerden çok duymuşsunuzdur. Bugün ülkemizde de Cenevre sözleşmesinden çok fazla söz edilmektedir. İsviçre’nin 2. Büyük şehridir. Cenevre için dünya üzerinde en pahalı şehirleri sıralayın derseniz 10. Olarak yazılabilir. Burası yılın her mevsiminde karla kaplı olarak bilinir. Gürültüden uzak ve sakin bir hayat istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Şehrin yarıdan fazla nüfusunu yabancılar oluşturuyor. Bu nedenle de kültür bakımından bir hayli çeşitlilik vardır.
BERN

Bern dünya kültür mirası listesine girmiş şehirlerarasında ve koruma altına alınmıştır. Bern için dünyada yaşanılabilecek en güzel şehirleri sayın deseler ilk sıralarda sayılabilir. Kültür ve tarihe merakınız varsa sizi ziyadesiyle memnun edebilecektir. Şehirde ortaçağ kalıntıları bir hayli fazla. Üstelik burada Einstein’ın evini de görebilme şansına sahipsiniz. Şehirde gezerken tarihi çeşmeler ve tuğladan yapılmış olan evler size göz ziyafeti sağlayacak. 
LOZAN
İsviçre geneli itibariyle dingin bir ülke ancak Lozan gerçekten de sakinlik ve huzur arayanların adresi olarak bilinir. Burası için zenginler şehri tanımlaması da yapılır. Lozan’da üniversiteler ve sanat iç içedir. Şehrin içerisinde yeşil bahçeler öne çıkar. Lozanın farklı bir özelliği ise Şaraplarıyla ünlü olmasıdır. Notre Dame Katedrali gittiğinizde görülmeye değerdir.

LUZERN
Luzern şehri adını kenarındaki gölden alıyor. Şehrin orta çağdan kalmış olduğu biliniyor. Bu nedenle de tarihi bir dokuya sahiptir. Luzern’de çok sayıda konser ve sergi alanı vardır. Şehirde çok eski dönemlerden bugüne kadar uzanmış olan güzel yapıtlar yer alıyor. Luzern Alp dağlarına çıkmak isteyenlerin karşısına çıkıyor bu nedenle de turistik bir merkez denilebilir.

ST. MORİTZ
Dünyada en ünlü ve güzel kayak merkezleri nerededir derseniz St. Moritz’i size gösterebiliriz. Coğrafi konumu sayesinde de yılın her mevsiminde karla kaplı ve kayak yapmak için çok sayıda turisti çekebiliyor. Güzel bir tatil geçirmek için ideal bir şehir olabilecek konumdadır. Şehirde kış sporları da düzenleniyor.

Kategoriler
Gezmelisin

İNGİLTERE’DE MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER

Kültürü ve yaşamın canlılığıyla binlerce insanı cezbeden İngiltere, muhteşem doğası, görkemli kale ve şatoları, dünyaca ünlü köyleri ve diğer güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.

Avrupa turları denildiğinde aklınıza sayısız seçenek geliyor olabilir ancak dünyanın en iyi yerlerinden birisi neresidir deseniz size İngiltere’yi mutlaka görmenizi önerebilirim. İngiltere turları ülkemizden de bir hayli fazla oranda tercih ediliyor. Gerek sosyal yaşam gerekse yapılabilecek aktivitelerin fazla olmasından dolayı Londra turu her zaman tercih nedenlerinin başında gelebilecektir.

İsterseniz İngiltere’yi tanımakla başlayalım. 53 milyon nüfusa sahip olan ülke Batı Avrupa’da bulunan bir ada ülkesi. Dolayısıyla Avrupa’da tarihi ve de turistik bölgeler konusunda başı çekiyor. Bu yazımızda ise İngiltere’de mutlaka görmeniz gereken yerler konusunda bir değerlendirme yapalım istedik.

Londra Kalesi

Londra bilindiği üzere İngiltere’nin başkenti ve bu başkentin tam merkezi noktasında da Londra kalesi bulunuyor. Thames Nehri’ne sıfır noktada olan tarihi kale aynı zamanda turistlerin yoğun olarak bulundukları bir yerdir. Kale Kral William tarafından 1070 tarihinde yaptırılmış. Kalenin surlarına bakınca tam bir şaheserle karşılaşıyorsunuz çünkü kusursuz bir tasarıma sahip. Kalenin yapılma amacı şehrin savunulmasını sağlamaktır ancak bu amacının dışında hapishane, cephanelik, hazine, rasathane gibi farklı amaçlara da hizmet ettiği biliniyor. Londra kalesi başkentin bir simgesi olarak bilinir ve kalenin yılda yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret edildiği bilinir.

Westminser Sarayı

Saray hakkında enteresan bir bilgi ile başlayalım. İçerisinde tam 1100 oda bulunuyor. Bu da sarayın büyüklüğü konusunda kafamızda bir fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Saray meclisin de toplandığı bir yapı ve burada Avam kamarası ve Lordlar Kamarası toplantıları yapılıyor. Bu toplantılar nedeniyle de ülkenin en değerli saraylarından birisi konumunda. Saray UNESCO tarafından da dünya mirası listesine eklenmiş.  Saraya dışarıdan ve içeriden baktığınız da muhteşem bir tasarım göreceksiniz. İkonik yapısından dolayı her daim ilgi toplamış. Westminser sarayı Londra’nın en çok turist çeken yerlerinden bir tanesi.

British Müzesi​

Bristish müzesi insanlık tarihine armağan olması için adanmıştır. Müzenin içerisindeki eserlere ve koleksiyonlara baktığımız da dünyanın dört bir yanından değerli koleksiyonları görebiliyorsunuz. Müze içerisinde sekiz milyona yakın eser var.  Müzenin kuruluş tarihi 1753 yılındadır. Geçen 250 yıllı süre içerisinde sürekli de büyüyerek bünyesine eski eserleri de toplamaya devam ediyor. Müze içerisinde en çok ilgi çeken eserler nümizmatik kalıntılar, madalyonlar ve çizimlerdir. Müzeye ilk baktığınız da Pentagona benzetmeniz de mümkün. Bristish müzesi her yıl yüzbinlerce ziyaretçi ağırlıyor.

Windsor Sarayı
İngiltere denildiği zaman saray değil saraylar akla geliyor. İşte bunlardan bir tanesi d Windsor sarayı. Bu sarayın en büyük özelliği içinde çok uzun zaman yaşanılan bir mekan olmasından kaynaklanmaktadır. Saray ortaçağın en maliyetli binası olarak biliniyor. Saray içerisinde Rokoko,gotik ve barok mobilyalar vardır.  Sarayın bir anlamda kaleyi andırmış olduğunu da söyleyebiliriz.
Buckingham Sarayı
Buckingham sarayı 1703 yılında inşa edilmiş. Neo-Klasik mimarisiyle dikkatleri çeken sarayın ismi Buckingham düklerinden gelmekte. Sarayın büyüklüğü 77 bin metrekare ve sarayı 24 metre yüksekliğe sahip burası aynı zamanda Londranın en şaşalı yapılarından olduğu içinde meşhurdur. Buckingham sarayı şu anda İngiliz kraliyet ailesinin de ikamet adresi olarak bilinmekte. Kraliçe burada konaklamaktadır. Saray içerisinde bir hayli fazla bölüm var ve tam 775 odası bulunuyor.

Aziz Paul Katedrali

Aziz Paul katedrali Londra’nın ana kilisesidir. Burası şehrin en yüksek noktasında inşa edilmiş olduğundan dolayı güzel bir manzaraya sahiptir. Katedralin İngiliz barok mimarisi şeklinde tasarlanmış olduğu görülüyor. Katedral 11 metre yüksekliğindedir. 1675 yılında yapımına başlanmış ve 1720 yıllarında yapılmıştır. Londra’nın en meşhur mekanı olarak bilinir. Büyüleyici mimarisi ve mistik havasını görmek istiyorsanız mutlaka görmeniz gerekiyor.
Stonehenge

Burası güzel bir taş yapı olarak bilinir. Bu yapı yapılırken astronomi, geometri ve astroloji gibi bilimler düşünülerek yapıldığı tahmin ediliyor. Yapı biçimlendirilmiş olan 3 taştan oluşuyor.  Ancak yapının başkente 2 saat uzaklıkta olması gidişlerin biraz daha zor olmasına neden oluyor.

Thames Nehri

İngiltere’nin en önemli nehirlerinden bir tanesi ve Londra’nın içerisinden geçtiği içinde önemi büyük. Nehir boyunca yapılmış olan tarihi yapılar hem nehre doğal bir güzellik kazandırmış hem de başkentin görüntüsünü estetik açıdan daha fa güzelleştirmiştir. Nehrin kenarında yürürken kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve içerisinde aynı zamanda tekne turları düzenlendiğinden dolayı da ilginizi çekebiliyor. Nehrin 346 kilometrelik bir uzunluğu var. Geniş olması gezebilmenizi kolaylaştırdığı gibi görsel anlamda da size başka bir keyif verecektir. Thames nehri Londra’ya gidenlerin uğrak yeridir ve nehir üzerinde pek çok köprü bulunuyor.

Hyde Park

Londra’nın en büyük kraliyet parkı olarak bilinir. Büyüklüğü 142 hektardır ve dünyadaki en büyük parklar arasında yer alır. Yemyeşil bitki örtüsü gezerken içinizi ısıtacak ve huzur verecektir. Parkın içerisinde kanallar ve birçok hayvan bulunuyor. Özellikle sincaplar, ördekler ve kuğular size özgürlüğünüzü hissettiriyor.  Huzur dolu bir yürüyüş yapmak istiyorsanız park sizin için ideal olabilir. Parkın içinde bisiklet yolları da var ve gitmekle bitmediği için bisiklet sürerken keyif alıyorsunuz.

Tower Bridge (Kule Köprü)

Kule köprü Thames nehrinin üzerinde bulunuyor. Bu şekilde anılmasının nedeni ise Londra kulesine yakın olmasından kaynaklanıyor. Uzunluğu 244 kilometre. Yapılış tarihi 1886’da başlamış ve 1894 yılında tamamlanmıştır.

Kategoriler
Gezmelisin

RUSYA TURUNUZDA BURALARI GÖRMELİSİNİZ

Vize sorunu olmadan doyasıya gezebileceğiniz Rusya’da hem kültürel mirasın hem de doğal güzelliklerin tadına varacak, sanatın mimaride ki en güzel halini göreceksiniz.

Yurtdışı turları arasında pek çok seçeneğiniz var bu anlamda gidilebilecek yerlerden bir tanesi de Rusya. Rusya için kapladığı alana baktığımız da 17 milyon kilometrekarelik dünyanın en geniş arazilerinden birisine sahip diyebiliriz. Üstelik toprakların büyük bir yarısı ormanlarla kaplı olması bu şehre olan ilgiyi de daha fazla artırmakta. Rusya’nın nüfusuna bakacak olursak 145 milyon diyebiliriz bu da bizim ülkemizden ciddi bir nüfus fazlalığına sahip olduğunu gösteriyor.  Rusya gerek tarihi gerekse turizm alanları bakımından dünyanın en gelişmiş şehirlerine sahip bu yüzden de güçlü bir turizmi var diyebiliriz. Rusya’da yüzlerce müze katedral, kale, meydan ve doğal alanlar mevcut bu anlamda Rusya turları her dönem ilgi odağı olmaktan kaçılmamıştır. Rusya’ya geldiğiniz de ilk yapmanız gereken St.Petersburg turuna çıkmak olmalı çünkü bu sayede gezebileceğiniz onlarca yeri görebiliyorsunuz.

St. Petersburg denildiğinde önemli bir kültür merkezi olan Emtia müzesinden bahsetmeden geçmek elbette ki olmaz. Müze denilince Çariçe 2.Katherine akla geliyor. Müze de yaklaşık olarak üç milyon sanat eseri yer bulunuyor. Bu da dünyanın en büyük müzesi olarak kabul ediliyor.  Aslında müze içerisinde çok fazla sanat ederi olmasına karşın bunların yalnızca bir bölümü sergileniyor.

Kremlin Sarayı

Rusya denildiği zaman ilk akla gelen yerlerden bir tanesi Kremlin Sarayıdır. Dünyada nereye giderseniz gidin burayı da görmeniz gerekiyor. Burası saray diye biliniyor olsa da aslında şato demek daha doğru olacak. Devasa bir alana kurulu olan bu sarayın yapım tarihinin yaklaşık olarak 1482 yılında olduğu tahmin ediliyor. Kremlin şeklinde tabir edilen sarayın dünyaca ünlü bir yer olduğu ve tüm dünyanın yakından tanıdığını söyleyebiliriz.  Sarayın özelliğinden birisi de başkentin en merkezi noktasında olmasıdır. Burasının şöhretinin dünyaya yayılmasının nedenlerinden birisi de Rusya Devlet Başkanının ikametgahı olmasıdır. Kremlin sarayı için dünyanın en önemli siyasi noktalarından biri şeklinde tanımlama yapılabilir. Rus mimarisine bakarsak güzel örnekleri görebiliyoruz ancak kremlin sarayı Rusya’nın bir simgesi olarak bilinir. Rusya’ya gittiğiniz de ya da gitmek istediğiniz de gezi listenizin ilk sırasına kremlin sarayını eklemeyi unutmamalısınız.
Rusya o kadar güzel ve tarihi meydanlarla dolu ki sanıyorum ki Kızıl meydan denildiğinde duymayan kalmamıştır.

Kızıl Meydan

Meydan UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor bu nedenle de ününü tüm dünyaya duyurmuştur. Rusya ve başkentin kalbinin bu meydanda attığını söyleyebiliriz. Hem tarihi olması hem de turistik özelliği sayesinde buranın bir kesişim noktası olduğunu söyleyebiliriz. Dünya tarihine tanıklık etmiş bir çok olay bu meydanda yaşanmıştır. Örneğin mitingler, infazlar vs. gösterilebilir. Kızıl meydanın çok köklü bir tarihi var ve bu da 300-350 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor. Bu meydanın kiliselerle ve heykellerle çevrili olması günün her anında gezen turistleri görmenizi sağlıyor. Kızıl meydan yılın her mevsiminde ziyaretçi akınına uğrayan bir yerdir. Rusya giden birinin kızıl meydanı görmeden gelmesi çok mümkün değildir.
Lenin Mozoles

Lenin’i bilmeyenler için belirtelim. Sovyetler birliğinin kurucusudur ve ünlü bir liderdir. Lenin müzesi Kızıl meydan da bulunuyor. 12 metre yüksekliğinde olan bu mozole meydana geldiğinizde dikkatleri direk üzerine çekiyor. Kırmızı renkte olan mozolenin yanında aynı zamanda Josef Stalin, Ilya Zbarsky, Anna Ulyanova, Alexei Ivanovich Abrikosov gibi Rus devlet adamlarının mezarları da bulunuyor.

Peterhof Sarayı

Peterhof Sarayı ‘da Rusya’nın en büyük merkezlerden birisi olarak bilinen St. Petersburg’da yer alıyor. Burası için kendin değerli simgelerinden bir tanesi diyebiliriz. Oldukça görkemli olduğundan dolayı görülmesi gereken bir yer. Özellikle mimarisine bakacak olursak göz alıcı ancak bahçesi içinde aynı şeyi söylemek mümkün. Saraya gelen insanların en çok beğendikleri yer Saraya girerken bahçede yürüdükleri yol. Heykellerin arasından geçerek merdivenlere doğru yürümek sanıyorum ki pek çok insanın hayali. Sarayın kuruluşu 1703 yılına dayanıyor. Burası da UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. Bu nedenle de mutlaka gezmeniz gereken yerlerden birisi diyebiliriz.
Aziz Vasil Katedrali
Kızıl meydan denildiğinde aklınıza yalnızca boş ve büyük bir alan gelmemeli. Kızılmeydan da dik bir şekilde duran Rus harikası bir Katedral vardır. Burası 1555 yılında yapılmıştır. Kremlin sarayı ile manevi olarak eşleştirilir.  Yapıda 8 kubbe var ve müze olarak kullanılıyor. Kubbelerin özelliği ilk yapıldığı dönemde saf altından olmasıydı ancak sonrasında her kubbe farklı renklere boyanarak değiştirilmiştir. Dev bir yapı olması itibariyle görenlerin gerçekten büyülenmesine neden oluyor.  Katedral Rusya’nın en büyük dördüncü dini alanı olarak bilinir. Mimari Fransız olmasına karşın Neo-klasik izler hakim diyebiliriz. Katedralin bir yıl içerisinde yüzlerce ziyaretçi tarafından gezildiği biliniyor. Burası turistik açıdan mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir tanesi.

Rus Devlet Müzesi
Rusya tarihe, sanata ve mimariye önem veriyor dedik ve bu anlamda Rusya devlet müzesi de mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir tanesi. Müze 1895 yılında inşa edilmiş ve o tarihten bugüne kadar da hizmet veremeye devam ediyor. Müze içerisinde Rus halkının değerli sanat ürünleri bulunuyor. Resim ve heykel koleksiyonları da oldukça fazla.  Müze her yıl yüzbinlerce sanatsevere kapılarını açıyor.
Yukarı’ da Rusya’ya gittiğiniz de mutlaka görmeniz gereken yerler hakkında size bilgi vermek istedik.

Kategoriler
Gezmelisin

UKRAYNA’NIN 3 GÜZEL ŞEHRİ

Geniş yüz ölçümüne sahip Ukrayna, yedi adet UNESCO mirasına ev sahipliği yapmaktadır. Bu anlamda gerek kültürel zenginliğe gerekse de doğl güzellikleri bünyesinde barındırması sayesinde binlerce turisti cezbetmektedir.

Ukrayna’nın 3 Güzel Şehri

Ukrayna turu denildiğinde ilk akla gelen ismin Kiev olduğunu biliyoruz. Çünkü burası gerek giden insanların anlatımı gerekse hızlı olması nedeniyle en fazla ilgi gören şehirlerinden bir tanesi olarak bilinmiştir. Bizde bu yazımızda buradan yola çıkarak Ukrayna’da gezebileceğiniz harika yerlere değinmek istedik. Yazımıza Kiev’le başlayalım.

Ukrayna-Kiev 

Ukrayna’nın başkenti Kiev’dir. Bu anlamda Kiev turları dünyanın pek çok noktasından düzenlenmiş olduğu gibi ülkemizden de düzenleniyor. Vizesiz gidebileceğiniz ülkelerden birisi olması ülkemizden Kiev’  e gidişleri de artırmıştır. Kiev için söyleyebileceğimiz tek bir şey var şehirlerin içerisinde parklar olabilir ancak parkın içinde bir şehri ilk kez görebileceksiniz.  Goethe bu cümleyi söylemiş ancak söylediğini de hak etmiş bir şehir görünümünde. Ukrayna’ya gittiğiniz de belki de en güzel gezi yeri olarak burayı görebileceksiniz. Şehrin en güzel özelliği yürüyerek kendinizi şehrin akışına bırakabiliyor olmanız. Şehirdeki ucuz restoranlar ve lezzetli yemekleriyle ilginizi çekebilecek güzellikte. Gece hayatını ise mutlaka görmeniz gerekiyor. Mekânların tamamına yakını görmeniz gerekiyor diyebilirim. Yaz tatili planlıyorsanız planlamanız içerisinde Ukrayna ve Kiev’i mutlaka tercih etmelisiniz.

Ukrayna’ya direk uçuşlar var bu nedenle de gidiş yolculuğu size bir eziyet gibi gelmiyor. Biletinizi alarak ya da bir tur firmasını tercih ederek gidebilirsiniz.  Burada size belirtmek istediğim bir konu var Ukrayna denildiği zaman ister istemez ön yargılı olabiliyorsunuz ama bunu bir kenara bırakmalısınız çünkü şehri tanıyabilmeniz için bu önemli.  Dikkatli olun şehre aşık olabilirsiniz. Sessizliği tercih ediyorsanız ideal olabilir çünkü şehrin içerisinde huzur var. Eğlence hayatı oldukça hızlı ve çılgın eğlenceler istiyorsanız bulabilirsiniz. Güzel bir şehir ve kimliğinizi alarak gidebiliyorsunuz. Ukrayna’nın tercih edilmesinin diğer bir nedeni de buranın ülkemizden neredeyse % 30 oranında daha ucuz olması.  Ukrayna hakkında televizyonda genelde gece hayatını görüyorsunuz ancak bir de şu şekilde bakarsanız daha iyi olacak. Nehir kenarında güzel bir şehir ve siz bu şehirde güzel bir tatil yapıyorsunuz.
Ukrayna-Kharkov

Ukrayna denilince Kiev dedik ancak Kiev denildiğinde de Ukrayna’nın ikinci büyük şehri olan Kharkov akıllara geliyor. Kharkov’u farklı yapan konu özgürlük meydanı Avrupa’da en büyük 6.meydan olma özelliğini taşıyor. Kharkov turları sizin için iyi bir gezi alanı olabilri. Şehrin büyük bir bölümü 2.dünya savaşında harap edilmiş ve sonrasında da yeniden yapılmıştır. Bu şehre vizesiz gidebiliyor olmanız sizi rahat ve özgür bir seyahat imkanı sağlıyor.  Kharkov turlarını genelde öğrenciler tercih ediyor. Bu anlamda da çıktığınız turda birçok üniversite öğrencisini görebiliyorsunuz. Bunun diğer nedeni ise şehirde çok fazla üniversite olmasıdır. Birçok ülkeden gençler Kharkov’ a okumak için geliyorlar. Eğitim sistemine baktığımız da ise öğrencilerin neden bu kadar çok tercih ettiğini anlayabiliyorsunuz.  Kharkov eğitimin merkezinin olmasının yanı sıra aynı zamanda endüstri ve kültür merkezi olarak da biliniyor. Ukrayna turlarından herhangi birine çıktığınızda hangi şehre giderseniz gidin mutlaka keyifli bir yurt dışı deneyimi yaşamış olursunuz.  Kharkov’ a gittiğinizde söylediğimiz gibi özgürlük meydanını gezmeniz gerekiyor. shevchenko parkı burada bulunuyor ve parkın içinde de hayvanat bahçesi var hayvanlar gezilmeye değer çünkü eğlenceli bir yer. Üstelik parkın içerisinde yunus gösterilerine de şahit olabiliyorsunuz. Vizesiz yurtdışı turları arasında Ukrayna gerçekten de güzel ve iyi zaman geçirilebilecek bir yer.

Ukrayna – Lvıv

Lvıv Ukrayna’nın önde gelen şehirlerinden bir tanesidir. Lvıv’de çok sayıda yüksekokul ve üniversite bulunuyor. Bu anlamda da sanatseverlerin ilgisini çekiyor. Tarihi bir şehir güzelliği ile de insanın içini ısıtıyor diyebiliriz. Şehrin içerisinde tiyatro ve opera binaları var. Burası için 2. Dünya savaşında en az etkilenmiş bir şehir demek doğru olacak. Bu nedenle de güzelliğini kendi içerisinde korumuş. Şehrin içerisinde sayısız tarihi bina ve konut var ve bu güzelliklerde daima koruma altında tutuluyor.

Lviv’i farklı yapan bir durumda pek çok ünlü isme sahip olması. Buraya geldiğinizde pek çok heykel görebiliyorsunuz ama size önerim Aslan Asker Şveyk’in de heykelini ziyaret etmeniz. Lvıv gece hayatına baktığımızda ise öğrenci nüfusunun fazla olmasından dolayı bir hayli hareketli. Dolayısıyla buradayken kendinizi gündüz sanatın içerisinde gece ise eğlence hayatının tam ortasında hissedebiliyorsunuz.
Lviv sanatın yanı sıra mimariye de önem vermiş olan bir şehir. Dolayısıyla şehirde gezerken ilgi çekici yapılar görebiliyorsunuz.

Ukrayna ve gidilecek birbirinden güzel şehirler. Gece hayatı olsun gündüz hayatı olsun her zaman birbirinden farklı ve renkli görüntülere sahne olabiliyor. Şehirlerin büyük bir bölümü aynı güzellikleriyle muhafaza edilmiş. Ülkede sayısız kafe ve restoran bulunuyor. Daima canlılık güzellik ve tarihi bir doku görmek istiyorsanız ülkemizden tercih edebileceğiniz güzel bir Ukrayna turu ile amacınıza çok güzel bir şekilde ulaşabilirsiniz.
Bu yaz farklı bir tatil yapmak istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Ancak kışında gidebileceğim güzel bir yer olsun istiyorsanız Ukrayna sizin için doğru terci olabilecektir. Sitemiz üzerinden tercih edebileceğiniz birbirinden güzel ve kaliteli turlar mevcut bu turlarda ayrıntılar geniş bir şekilde değerlendirilmiş durumda ve aklınıza yatabilecek bir tercih için seçim yapabilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

ALMANYA’DA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN 10 YER

Dünyanın en fazla göç alan ülkelerinden biri olmasının yanı sıra müzik, tiyatro ve felsefe gibi sanat dallarında da kendini gösteren Almanya, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Kültürel ve tarihi bir seyahat deneyimi yaşamanızı sağlayabilirsiniz.

Almanya’da gezebileceğiniz birbirinden popüler duraklar var bu yazımızda da Almanya turları hakkında size değerlendirme yapmak istedik. Avrupa turları insanın kendisini iyi hissetmesi açısından tercih ediliyor. Ortaçağ’dan kalma şehirlerinden tutunda herkesin zevkine göre gidebilecekleri yer bulunuyor. Bu yazımızda da Berlin ve Münih konusunda size önemli bilgiler vermek istedik. Almanya yalnız kendi içerisinde değil aynı zamanda dünyada’ da adından söz ettirecek olan ülkelerin başında geliyor. Üstelik ülkede yaşayan Türk nüfusa baktığımız zaman burası Türklerin ikinci anayurdu konumuna gelmiş durumda. Bugün ülkede çok nesil bir arada yaşayabilir konuma gelmiş durumda. Avrupa’ya Türkiye’den gidişlerde Almanya önemli bir rol oynuyor ve ülkeye gittiğinizde ya da ilk kez gidiyorsanız size tavsiye edeceğimiz birkaç şehirden bahsetmek istedik.

1.Quedlinburg

Quedlinburg Almanya’nın tarihi şehirlerinden bir tanesi. Buraya gittiğinizde kendinizi zamanda bir yolculuk yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Quedlinburg Ortaçağ kenti denilebilecek bir yerdir. Özellikle de Rönesans dönemine baktığımızda en güzel sembollerinden birisi olarak gözümüze çarpıyor. Burası aynı zamanda UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. Sokaklar Arnavut kaldırımlı ve yarı ahşap olan evleri sizlere göz zevki yaşatacak. Burada aynı zamanda Almanya’nın en eski evlerinden birisini de bulabileceksiniz. Has olarak bilinen bu evin 1300’lü yıllarda yapılmış olduğu tahmin ediliyor.

2.Münih

Münih gezenlerin kendini doğanın içerisinde hissedecekleri bir konumda. Müthiş bir dağ manzarasına sahip Münih’i farklı olarak gösterenlerden birisi de ülkenin bira salonları. Bu salonların oldukça ünlü olduklarını da söyleyebiliriz. Münih için eğlence adına çok şey söylenebilir ancak bahsetmek istediğimiz yalnızca eğlence mekânları değildir. Son döneme Münih yaşanılabilen en güzel şehirlerarasında gösterilmiştir. Tarihi bir şehir olmasından dolayı oldukça görkemlidir. Modern şaheserlerin ve alışveriş kültürünün bir arada olduğu yer. Münih’te dağlar ve göller bir arada güzellikler şehir hayatıyla harmanlanmış durumda.

3.Köln

Köln kolonyanın müze halini aldığı bir yer. İlk kolonya 1709 yılında Köln’de kullanılmaya başlamış. Ren nehri üzerinde kurulu olan bu modern şehir ikiz kuleleriyle de ünlü. Köln’de büyük bir çikolata müzesi bulunuyor. Âşıklar içinde bir köprü var ve bu köprüye gelen aşıklar ellerindeki kilitleri buraya takarak birbirlerine aşk dileklerinde bulunuyorlar.

4.Berlin

Berlin Almanya’nın başkenti ve gece hayatı konusunda oldukça eğlenebileceğiniz bir yer. Harika restoranlar ve müzeler hatta sanat galerileri de bu şehirde bulunuyor. Almanya’ya gelen birisinin Berlin’i görmeden geri geleceğini düşünmüyoruz bu nedenle de buraya illaki gitmeniz gerekiyor dememize gerek olmadığı kanaatindeyim. Berlin’de yapılacak ve gezilecek yerler konusunda birden fazla seçeneğinizin olduğunu unutmamalısınız. Şehirde tarihi yürüyüşler yapabiliyorsunuz ve de pazarları caz kulüpleri konusunda da iddialı. Berlin’ e tek seferlik gitmeniz sanıyorum ki doğru olmayacak ve yeniden gitmek isteyeceksiniz.

5.Mittenwald

Mittenwald temiz havasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Alplerin iklimini yaşamak isteyenlerin şehri olarak biliniyor. Mittenwald’da 17. YY.’dan bu yana özellikle keman ve viyola gibi enstrümanlar üretiliyor. Yaz mevsimlerinde şehirde konserler ve de etkililikler asla eksik olmaz. Kışın ise kayak merkezleri dolup taşar. Almanya denildiği zaman farklı bir gezi türü planlıyorsanız mutlaka buraya gelmenizi öneriyorum. Burası Almanya’nın az keşfedilmiş olan yerlerinden birisidir. Bu bir anlamda da saklı kalan doğasının bozulmadığı anlamına geliyor.

6.Hamburg

Hamburg limanıyla ünlü olan bir şehir özellikle Newyork ve Londra’dan sonra üçüncü büyük limandır. Hamburg’ a geldiğiniz zaman farklı deniz ürünlerini görebilme ve tadabilme lüksüne sahip olursunuz. Şehirde neredeyse envai çeşit deniz ürünleri vardır. Alışveriş yapmak istediğiniz de devasa alışveriş merkezlerini burada bulabiliyorsunuz. Hem şehir hayatından uzaklaşmak isteyenlerin hem de Avrupa’nın ortasında güzel bir zaman geçirmek isteyenlerin uğrak noktalarından bir tanesi. Burası bir anlamda dünyanın kaçış noktası şeklinde adlandırılmıştır.

7.Heidelberg Kalesi

Kale denildiği zaman ilk akla soğuk bir ortam gelir ancak Heidelberg kalesi güzelliklerle dolu ve romantizmi yaşayabileceğiniz bir yer. Almanya’nın en büyük üniversitesi burada yer alıyor. Ve ünlü sanatçılara da ev sahipliği yapmış. Sokaklarına baktığımız da Arnavut kaldırımları görebiliyoruz. Tepeden tırnağa tam bir estetik alanı demek yerinde olacak. Hem manzarası hem de popüler olması buraya geliş nedeninizi de artıracaktır.

8.Bremen

Adını masallardan duyduğunuz Bremen tarihi bir şehir. Türk halkı burayı Bremen mızıkacıları hikayesinden tanımakta ancak ne kadar güzel bir yer olduğu konusunda da çok fazla bir fikir sahibi değiller. Tarihi güzelliklerin yanı sıra birbirinden güzel lezzetleri tatmak istiyorsanız mutlaka görmenizi tavsiye edebilirim. Bremen’ de lezzetin yanı sıra dünyanın en güzel şaraplarının üretildiği bir yer de vardır.

9.Stuttgart

Almanya bilindiği üzere otomotiv sektöründe oldukça iddialı olan bir ülke. Mercedes ve Porsche denildiğinde sanıyorum ki akan sular durur. Eğer bir araba tutkunuysanız mutlaka burayı gezmenizi öneriyorum. Stuttgart üzüm bağları ve mimarisi ile de ünlü bir yer. Şehri tepeden bakarak daha net izleyebilirsiniz.

10. Baden

Kaplıca denildiği zaman ülkemizde yeri bir ayrıdır. Ancak Türkiye’nin dışında da kaplıca olur mu demeyin. Baden kaplıcalar konusunda oldukça iddialı. Çünkü dünyada lüks kaplıcalar denildiğinde doğrudan burası gösterilebilir. Şifalı su kaynakları dinlenmeniz için sizi buraya bekliyor. Birçok termal otel ve şifa havuzu burada yer alıyor.

Kategoriler
Gezmelisin

TARİHE BİR YOLCULUK YAPMAK İÇİN UZAKDOĞU TURLARI

Egzotik kültürü ve The Land of Smiles, yani güler yüzlü insanlar ülkesidir Tayland ve dört yüzden fazla Budist tapınağı, çarpıcı güzellikteki doğası ve dünyaca ünlü Tay masajı ile Tayland, Melekler Şehri olarak bilinir.

Tarihin merkezi Uzakdoğu’yu hiç yakından gördünüz mü? Ya da o toprakları merak ediyorsanız Uzakdoğu turları sizin için güzel bir seçenek olabilecektir. Son dönemde insanların artık şehirlerarası turlardan ziyade yurtdışı turlarına daha fazla ilgi duyduklarını görebiliyoruz. Bunun en büyük nedeni ise bu turların daha uygun seçenekler sunabiliyor olması. Uzakdoğu için çok şey söylenebilir örneğin insanlık tarihine başlangıç ve tanıklı ediyor olması bu nedenle de tarihin bu eşsiz topraklarını mutlaka görmeniz gerekiyor. Fakat tarihin güzelliklerini saklıyor dediğimizde geleceğin dünyasına da tanıklık etmiyor değil. Kendi ellerinizle bu geçmişe dokunduğunuzda kendinizi daha farklı hissedebileceksiniz. Uzakdoğu seçenekleri arasında en fazla tercih edilen turlara baktığımız da Bangkok turlarını ve Pattaya turları görebilmeniz mümkün ancak son dönemde Phuket turları da büyük bir ilgi görüyor desek doğru olacaktır.

Biz size bu turlar hakkında bilgi vermekten ziyade Uzakdoğu hakkında genel bir bilgilendirme yapmak istedik çünkü gezip görmeniz gereken bu coğrafyanın öneminin daha net bir şekilde anlaşılır olması gerekiyor. Örneğin üç büyük dinin en önemli şehri olan Kudüs’ün değerini anlatmakla başlayabiliriz. Kudüs uğruna çok savaşlar verilmiş ve halen de verilmeye devam eden bir şehir. Her din için önemli olarak kabul edilen bu toprakları görmez size manevi açıdan daha mutlu edecektir. Kudüs sonrasında Fenike uygarlığının izlerinin taşındığı Beyrut’u geziyor olmak size keyif verecektir. Hatta bugün arap yarım adasının yükselen yıldızı olarak bilinen Dubai kış mevsiminde tatil yapabileceğiniz en güzel yerlerin başında geliyor. Bu kutsal olarak bilinen toprakları dolaştığınızda hem manevi olarak keyif alacaksınız hem de ekonomik açıdan size daha uygun gelecektir.

Bangkok

Bangkok Tayland’ın başkenti şehrin en büyük özelliği ise Tayland halkının isim olarak Krung Thep olarak kullanması ve bu isminde dünyanın en uzun isme sahip olan başkenti olmasıdır. Şehirde bozuk paralar üzerinde tapınakların resimleri yer alıyor. Bu bir anlamda şehri ziyaret ederken size kolaylık sağlayacaktır. Şehirde bulunan tapınakları bir gününüzü ayırarak gezebiliyorsunuz. Bankok dünyanın da en sıcak şehirlerinden birisi olarak bilinmektedir. Yıl boyunca ele aldığımızda ülkedeki sıcaklık ortalaması 28 derecenin altına düşmez. Bu nedenle kış mevsiminde gidebilmeniz için ideal bir şehir olarak Tayland’ı seçebilirsiniz. Özellikle Mart ve Mayıs aylarında 34 derece sıcakta gezmek güzel olacaktır. Bangkok’u filmlerden de tanıyor olabilirsiniz. Bangkok filmleri ve kültür etkinlikleri başlamadan önce kralın marşı çalınır. Tayland marşı her gün sabah ve akşam saatlerinde iki kez açık alanlarda okunmakta ve marşı duyan halkında ayağa kalkmak gibi bir zorunluluğu var. Bangkok’ ta eskiden düzenlenmiş ve bugün birçok ülkede komik olarak bilinen bazı yasalar vardır. Örneğin halkın iç çamaşırı giymeden sokağa çıkması yasaklanmıştır. Ya da çıplak göğüsle araç kullanmayı söyleyebiliriz.

Pattaya

Tayland denildiğinde akla ilk olarak Bangkok gelmiş olsa da gece hayatı denildiğinde ilk akla gelen yer Pattaya olmuştur. Pattaya eskiden bu yana gece hayatının yoğun olduğu bir yer olarak bilinir ancak son dönemlerde özellikle sanayileşme konusunda da büyük adımlar atmıştır. Bu nedenle de denize girmek istiyorsanız merkezden uzak durmalısınız. Denize girmek istediğinizde daha temiz ve güzel adalar bulabileceğinizi bilmelisiniz. Pattaya’da gece hayatı özellikle erkekler için eğlenceli zamanlar geçilebilecek bir yer. Genelde bekar erkek grupları Tayland’ a geldikleri zaman bu şehre uğramadan ve Pattaya kızlarını görmeden gitmezler. Bu arada size önerim burada herhangi bir bara ya da cafeye girdiğiniz zaman yanınıza kadınları çağırmadan önce fiyatlar konusunda bilgi edinmeniz. Çünkü yapacağınız ya da izleyeceğiniz bir şovun size maddi anlamda geri dönüşü pahalı olabilecektir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi denize girmek istediğiniz zaman gitmek istediğiniz adalara sürat tekneleri ve botlar seferler düzenliyor yaklaşık 25 dakika gibi bir sürede güzel bir adaya gidebiliyorsunuz. Burada bir tavsiye isterseniz Mercan adasını önerebilirim. Tekne ve botların seferleri sabah 07:00’ de başlıyor ve akşam 18:30’da sona eriyor bunu unutmayın sonra dönüş için sıkıntı çekebilirsiniz. Su sporlarıyla uğraşıyorsanız ada da keyifli etkinliklere katılabilirsiniz. Adalar konusunda ilginç bir özellik soyunma, tuvalet ve duş aynı ortamda ancak duş ücretsiz içeriye girdiğinizde çıkarken görevliye ne yaptığınızı söylemek durumundasınız.

Phuket

Tayland’ a geldiğinizde son olarak gitmeniz gereken yerlerden birisi olan Phuket konusunda biraz değerlendirme yapalım. Burası denize girebilmeniz için ideal bir ada ve karaya yalnızca küçük bir köprü ile bağlanmış durumda. Adada doğal güzellikler ve sualtı zenginliği dolu. Gece hayatının hareketli olması turistlerin bu adayı daha fazla tercih etmesine olanak sağlıyor. Phuket 2004 yılında meydana gelen Tsunami’den ciddi anlamda etkilenmişti ancak bugün geçtiğimiz 13 sene sonunda bu felaketten neredeyse hiçbir iz kalmamış durumda. Phuket’in bir anlamda Bodrum’ a benziyor olması buraya geldiğinizde de içinizin ısınmasına neden olacaktır. Değişik zevkteki insanlara ev sahipliği yapabiliyor. Sakin ve huzurlu olan plajları sayesinde kafanıza göre bir tatil yapacağınızdan eminiz.

Tatil denildiğinde her seçeneği değerlendirmek önemli ancak bu bahsettiğimiz turlar size aradığınız her türlü imkanı sunabilecek düzeyde. Uzakdoğu bugün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir coğrafya olsa da önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir.

Uzak Doğu’nun büyülü atmosferini kendi objektifinizden çekeceğiniz muhteşem resim ve videolarla ölümsüzleştirebilir ve sonrasında sosyal medyada dostlarınızla paylaşabilir, belki de bir projeksiyon perdesi üzerinde etkileyici sunumlar yapabilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

İTALYA’DA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER

İtalya’ya gittiğinizde gezebileceğiniz yerler nereler bilmek ister misiniz? Bu yazımızda İtalya turları hakkında bilgiler vereceğiz.

Avrupa turları arasında en çok dikkatleri üzerine çeken İtalya turları olmuştur. Bilindiği üzere İtalya yemekleri, şarabı ve modasıyla ünlü olan ülkelerin başında geliyor. Ancak yalnız bununla değil inancın ve de sanatın ülkesi olarak da bilinmektedir. İtalya’nın her noktası farklı kültür ve tarih fışkırıyor diyebiliriz keşfetmek ve de elenmek istiyorsanız güzel bir tercih olabilir. İtalya’da gidebileceğiniz birbirinden güzel yerler var örneğin Roma turlarını ele alabiliriz. İtalya’nın başkenti Roma bugün sanattan tutunda pek çok konuya da ev sahipliği yapan bir şehir. Yurtdışı turları arasında hizmet veren pek çok firma var ve bu firmalar arasında da birçoğunun size keyifli bir zaman geçirebileceğini söyleyebilirim.

SORRENTO

Sorrento’nun limon ağaçlarının cenneti diyebileceğimiz bir yer. Dolayısıyla şehre geldiğinizde kendinizi limon kokuları arasında dolaşırken bulabileceksiniz. Bu şekilde bölgeyi dolaşmak size daha büyük keyif verecek. Hatta bu limon ağaçlarının altında yemek yemek size daha lezzetli gelebilecektir. Üstelik bu sayede ruhunuzun da daha dinçleşmiş olduğunu görebileceksiniz. Sorrento İtalya’ da en renkli ve popüler olan bölgelerinden olarak bilinmekle birlikte keyif alacağınız bir yerdir. Burayı merkez olarak ele aldığınızda civar adaları ve kasabaları da günü birlik olarak daha rahat gezebilirsiniz. En güzel adalara 30 dakika kadar bir uzaklıktadır.

VENEDİK

Venedik kelimesini duyduğunuzda ilk olarak aklınıza kanalların geldiğini tahmin edebiliyorum. Türkiye’ de özellikle Eskişehir’de yapılan porsuk çayının bu kanalları andırdığı bilinmekte dolayısıyla buraya geldiğiniz de Eskişehir’ e de gitmek isteyeceğinizi söyleyebilirim. Venedik masalsı bir kasaba ve her köşede farklı bir güzellik var. Sokakları adeta kitaplardan çıkmış gibi meydanları ise oldukça büyük. Venedik denilince ilk akla gelen bunlar olsa da aslında tarih sanat ve de romantizm yüklü bir şehir tanımlamasını yapmak doğru olacaktır. Kanallar içerisinde gondol sefasını yaptığınız da değişik bir güzellik yaşamış olacak ve bunu hayatınız boyunca unutmayacaksınız. Venedik’in simgesi olarak San Marco Meydanı bilinmekte dolayısıyla burasının günün her saatinde canlı olduğunu söyleyebiliriz. Venedik’ e geldiğiniz de Murano adasına giderek cam ustalarını da seyredebilirsiniz. Birbirinden ilginç cam objelerin yapılışını görmek sizi keyiflendirecektir. Hatta sevdiğiniz insanlara hediyeliğini de buradan alabilirsiniz.

MİLANO

Milano denilince moda, moda denilince de Milano akıllara gelmektedir. Fakat bir diğer özelliği ise otomotiv sektörünün başkenti olmasıdır. Milano Almanya ve Viyana’yı andıran bir şehir özellikle mimari tarzı ve de kültürüne bakarsanız İtalya’dan biraz daha ayrılmış olduğunu görebilirsiniz. Şehrin genel yapısına bakarsanız adeta aristokrat bir yapı hakim. Hristiyan dünyasında katedrallerin önemini bilmeyen yoktur. Duamo Di Milano’da güvercinleriyle ünlü olmuş Hristiyanların üçüncü buluşma noktası olan bir katedral. Buranın yapımı ise tam beş yüz yıl boyunca devam etmiş bugün şehirde önemli bir sembol olarak da bilinmekte. Bu yüzden de Milano’ya geldiğinizde bu katedrali görmeden gitmemelisiniz.

COMO GÖLÜ

Bir gölden beklentinizin sakinlik, dinginlik ve mavilik olduğunu düşünecek olursak Como gölü kesinlikle bunu size yaşatabiliyor. Gölün etrafına baktığınızda ise yemyeşil bir görüntü sizi bekliyor. Akdeniz’i bu gölde rahatça yaşayabiliyorsunuz. Como gölü aristokrat aileler tarafından gözde bir lokasyon merkezi olarak kabul edilmiştir bu nedenle de gittiğinizde içiniz ısınacaktır.

FLORONSA

Çoğu insan Floransa’yı gerçek İtalya olarak anlatır. Burası ciddi bir açık hava heykel müzesi olarak bilinir. İnsanın aklını neredeyse başından alabilecek büyüklükte ve yüzlerce tarihi yapılar mevcuttur. Floransa Rönesans devriminin canlı bir kanıtı olarak bilinir. Burayı bir kez gördüğünüze ikinci kez gitmek isteyeceğinizi söyleyebilirim.

PİENZA

Dünyanın en karakteristik bölgesi olarak bilinmektedir. Pienza’ da güneş bal rengi ışıklar saçar ve unutulmaz bir görüntüyü elde edersiniz. Pienza uçsuz bucaksız bağlara sahip burada yeşilin her tonunu görebilmeniz mümkün. Pienza bir kartpostal görünümdedir.

CAPRİ

Capri adası kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Akdeniz’de birbirinden güzel villaları görmek istiyorsanız ve ünlü kayalıklar ve mağaraları seyretmek istiyorsanız kesinlikle görmeniz gerekiyor. Adanın sokakları ışıl ışıl ve oldukça zarif. Buradayken kendinizi bir hikâyenin içerisindeymiş gibi hissediyorsunuz.

ROMA

Roma için insanlar tarihin yazıldığı yer tanımlamasını kullanıyor. Burada sokakları gezerken her bastığını yerden bir tarih fışkıracağını unutmamalısınız. Modern hayatın buradan doğmuş olduğunu biliyoruz bu yüzden de tarih ve modernizm Roma’da saklı denilebilir.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi İtalya’da neresi gezilmemesi gereken bir yer diye bahsedeceğimiz hiçbir yer bulamadık. Gittiğiniz her yerde güzellikleri ve farklılıkları yaşayabilirsiniz. Avrupa’da acaba nereye gidebilirim diye soranlardansanız İtalya size bahsetmem gereken ilk öncü ülkelerden bir tanesi. İster yazın ister kışın hangi mevsimde giderseniz gidin farklı bir tat alabiliyorsunuz. Bu yüzden de tercihinizi farklı zamanlardan yana kullanabilirsiniz. İnsan gezdiği sürece kendisini özgür hissedecektir ancak bazı ülkeler ve şehirler vardır ki orası kendinizi içinde bulunduğunuz andan itibaren özgür hissetmenize yetecek güce sahiptir. İşte İtalya’nın şehirleri de bu anlamda size kendinizi özgür hissettirebilecektir.

Siz öncelikli olarak gitmek istediğiniz bir tur paketi belirlemeniz ve sonrasında da bütçenizi ayırmanız yeterli olacaktır. ondan sonra gönlünüzce bir tatil planlaması yapabilir ve dünyanın en güzel noktalarını da keyiflice gezebilirsiniz. Roma turları sayfamızda ŞehriKeyif’in sizler için seçtiği en uygun turları bulabilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YER ANADOLU

Türkiye konum itibariyle öyle büyük güzellikleri içerisinde barındırıyor ki şurası en güzeli diyebileceğiniz bir köşe sanki yok gibi.

Bu makalemizde de Anadolu turları hakkında size birkaç öneri sunmak istedik. Türkiye’nin her noktasını karış karış gezmek güzel ancak bahsedeceğimiz bölgeler size kendinizi farklı hissettirecek. Anadolu denildiğinde aklınıza kültür ve coğrafi farklılıkları geliyor olabilir örneğin güzel bir Kapadokya turu ile birlikte bir balon turu ile kendinizi çok daha özgür hissedebileceksiniz. Ya da son dönemlerde yaptığı birbirinden güzellikleri ile birlikte Eskişehir turlarını örnek olarak gösterebiliriz. Biraz daha tarih ile iç içe olayım diyorsanız Konya turları sizi Mevlana’ya kadar götürebilecektir. Ya da ŞEB-İ ARUS turlarını tercih ederek başlayabilirsiniz kültür turlarınıza. Sebebiniz her ne olursa olsun sonucunda keyif alacağınız o kadar güzel yerler var ki yukarıda da belirttiğimiz gibi şurası daha güzeldi diyemiyorsunuz.

Belki de Türkiye’nin % 80’ini görmüş birisiniz ama bilmiyorum lakin ne olursanız olun Anadolu’nun bu eşsiz bölgelerini mutlaka keşfetmenizi tavsiye ediyorum.

Güzellikler Yurdu Anadolu

Sanıyorum bu yazıyı okuyorsanız sizin içinde Anadolu’yu keşfetmenin vakti geldi ve artık ötelemek istemiyorsunuz. Bazı insanlar var ki uzun yıllar boyunca hep sahil şeritlerini dolaşmış ve mutluluğu kalabalıklar arasında aramıştır. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte aslında bunun iyi bir fikir olmadığı kanaatine varmıştır. Ya da bazı insanlar var ki yaşı kaç olursa olsun deniz kum güneş değil de Anadolu’nun güzelliklerinde kendisini bulmuştur. İşte son dönemlerin yükselen seyahat destinasyonlarını yazımızın devamında sizinle paylaşmak istedik. Bir çok firma insanlara Anadolu turlarını çok uygun fiyat seçenekleriyle birlikte sunuyor şimdi artık bu fırsatı yakalamanın zamanı geldi ve sizi bekliyor. Sizde Gaziantep’ten, Eskişehir’e, Diyarbakır’dan Kapadokya’ya kadar Anadolu’nun her köşesini gezebilir ve sayısız güzellikleri keşfedebilirsiniz. Yurtiçi tatil turları konusunda bu kez kendinize farklı bir alternatif sunun ve Anadolu turları arasından istediğiniz birini seçin.

Unutmayın ki her şehirde başka bir tat sizi bekliyor olacak.

Anadolu denince çok büyük bir coğrafya sizi bekliyor ve içerisinde binlerce gezilecek yer var. Örneğin Eskişehir turu ile kendinizi adeta Venedik kanalında geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Hatta Avrupa standartlarında bir şehir sizi gezdiğinize hiç pişman etmeyecek. Eskişehir denildiğinde aklınıza ilk hamamlar gelmeli. Çünkü Anadolu’ da gidebileceğiniz birbirinden güzel hamamlar bu şehirde yer alıyor. Dahasını arıyorsanız Türkiye’ de bir ilk olma özelliğini taşıyan balmumu heykel müzesinden bahsedebiliriz. Bugün Londra’da bulunan müzenin bir benzeri olan balmumu müzesinde Atatürk’ün heykelinden tutunda birçok ünlü sanatçının gerçeğe en yakın heykelleri yer alıyor. Eskişehir turları içerisinde en çok Odunpazarı ilginizi çekebileceği gittiğiniz de çiğböreğin tadına bakmanızı öneririm.

Ya da başka bir tur olan Konya turlarından bahsedelim size. Konya bilindiği üzere Mevlana’nın müzesini içerisinde barındırıyor. Mevlana’yı tarih kitaplarından çok duymuşsunuzdur ancak onu Konya’da yaşıyor olmak sizi farklı duygulara sürükleyecektir. Konya’da gideceğiniz pek çok yer var. Örneğin İnce Minareli Medrese, Selçuklu sarayı, Alaaddin Camii gezerken yorulacağınızın ve karnınızın acıkacağının farkındayım bu yüzden de size etli ekmek yemenizi şiddetle öneriyorum. Konya’da ne yenir denildiği zaman aklınıza ilk gelecek şeydir. Konya’da gideceğiniz yer bitmek bilmiyor. Mesela Akşehir’ e gidebilirsiniz. Girişte de bahsettiğimiz üzere Konya’ya gelen büyük bir çoğunluğun yapmak istediği şey ŞEB-İ ARUS törenlerine katılma isteğidir.

Anadolu turları içerisinde sizi bekleyen birbirinden lezzetlerin olduğunu da unutmamalısınız. Anadolu’nun güzelliklerinden bahsetmişken insanlarının renkliliğinden ve sıcakkanlı misafir severliğinden bahsetmeden geçmek olmaz. Güzel bir GAP turu sayesinde hiç görmediğiniz güzellikleri ve sımsıcak insanları görebilirsiniz.

Adana’ da Seyhan Nehri’nin kollarında kendinizi dinlenirken bulmak ya da kutsal mekanları gezerken aynı zamanda Arap mutfağının da gurme tatlarını gözden geçirebilirsiniz. Size Anadolu’ da sayabileceğimiz o kadar güzel yerler var ki hangi birinden bahsetmem gerektiğini halen çözebilmiş değilim mesela Harran ve Balıklı Göl’e ev sahipliği yapan peygamberler şehri diye anılan Şanlıurfa. Burası için adeta açık hava müzesi demek yerinde olacaktır. Ya da Mardin. Süryani kültürünü merak edenler için güzel bir tercih. Akşam Dicle nehrinin kenarında bir yürüyüş ve suyun dinlendirici sesi masalsı bir rüyaya hazırlanmak istiyorsanız bu kez içinizden gelen sese kulak verin ve size sunulan fırsatı kaçırmayın. Pek çok tur firması sizin de bütçenizi düşünerek paket programlar düzenliyor. Bu sayede hiç görmediğiniz belki de görmek aklınızın ucundan bile geçmeyecek olan yerleri görebilirsiniz.

İsterseniz bir de şöyle düşünün siz bulunduğunuz yerdeyken yalnızca etrafınızdaki olan biteni ve güzellikleri görebiliyorsunuz ancak sizin bilmediğiniz adını bile duymadığınız görmek isteyip de gidemediğiniz yerlerde bir hayat bir yaşam devam ediyor. İnsanlar kendi kültürlerinde yaşıyorlar ve sizin bundan haberiniz bile yok. Bu insanların buralarda nasıl yaşadıklarını ne yediklerini ne içtiklerini ne giydiklerini ve dahası ne düşündüklerini görmek istemez misiniz? Gördüğünüzde diyeceğiniz tek şeyin evet buralarda da hayat varmış ve biz evimizde sokağımızda odamızdayken burada da insanlar yaşıyormuş ve yaşamışlar.

Kısacası insanın kendi kültüründen ve kendi özünden olan toprakları gezmesi ve tanıması önemli bir şeydir. Kendinizi asla bundan mahrum bırakmamalısınız.